
İnsanın bir çok konuda insana ihtiyacı vardır.
Birinin veya birilerinin onu anlamasına, dinlemesine, görmesine ve sevmesine ihtiyaç hisseder insan.
Birçok ihtiyacın başını görülme, fark edilme ihtiyacı çeker.
Devam
İnsanın bir çok konuda insana ihtiyacı vardır.
Birinin veya birilerinin onu anlamasına, dinlemesine, görmesine ve sevmesine ihtiyaç hisseder insan.
Birçok ihtiyacın başını görülme, fark edilme ihtiyacı çeker.
Devam
Tarih öncesi dönemlerden beri insan hayatta kalabilmek için diğerlerine ihtiyaç duymaktadır. Hele ki o dönemde insanın var olabilmesinin önemli koşullarından biri kurulan ilişkilerdi. Bu durum insanın genetik kodları gereği bugün de böyle. Bu da demek oluyor ki, insanın doğal bir ilişki kurma ihtiyacı var.
Devam
Yaşanılan bazı olumsuz olayların insanda travmatik bir etki oluşturabileceği herkes tarafından bilinen bir gerçek.
Travma denildiğinde birçok insanın aklına büyük etkileyici olaylar gelmekte.
Doğal afetler, kaza, yaralanma ve istismar bu olayların belki de başlarında gelmekte.
Bu etkileyici olayların ortak yönü kişide yıkıcı bir etki yaratmasıdır.
Devam
Bu aralar çok popüler bir kavram “Narsisizm”
Kendini beğenmiş ya da kendini önceleyen kişilere yanlış bir şekilde narsist denilip geçiliyor.
Narsisizmi tanımlamak o kadar kolay, dışarıdan görünen ile hemen yapılabilecek bir şey değildir.
Aynı şekilde kişiyi tanımlamak, kişilik hakkında kesin yorumlar yapabilmek de çok kolay değildir.
Bir kişilik örgütlenmesi olan narsisizmi anlayabilmek için bu yapıyla ilgili birçok başka durumu da iyi bilmek gerekir.
Standart konuşulanlardan ziyade esasında narsist yapının değerli gördüğü şey kendisi değil yaptıklarıdır.
Devam
EMDR Terapisi geniş açılımıyla Eye Movement Desensitization and Reprocessing Türkçe karşılığı olan Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme anlamına gelmektedir.
En basit tabirle EMDR Terapisi, insanın yaşadığı travmanın neticesinde oluşan olumsuz durumu nötr hale getirmeyi hedefler.
Peki bu nasıl mümkün oluyor?
Aslında bütün insanlar için ortak, doğuştan var olan bir özelliğimiz var. Bu özellik zihnimizin en iyi yaptığı işlerden biri olan işlemlemedir.
Devam
Sürekli, bir şeyleri kontrol etmek.
Hayatta kontrol edemeyeceği şeyler olduğunun bir şekilde farkında olan insan, başına gelmesinden korktuğu şeyleri kontrol edememenin kaygısını yaşar.
Bu durumda olan kişi kontrol edebileceği ne varsa kontrol etmeye çalışır. Her şeyi planlar, programlar ve yönlendirir.
Devam
Eleştiri hayatın birçok alanında karşımıza çıkıyor. İnsanların sıklıkla kullandığı ve maruz kaldığı bir durum. Ve birçok insan eleştiriden ciddi anlamda etkileniyor.
Eleştirinin de çeşidi var, miktarı var. Ancak bizim kullandığımız genellikle yıkıcı olanı. Eleştiri deyince insanın aklına direkt olarak bu yıkıcı, zedeleyici eleştiri geliyor. Nedenini anlamak çok da zor değil, çünkü yıllardır buna maruz kalıyoruz ve bunu kullanıyoruz. Neredeyse her insan bir kez dahi olsa, bir kişi tarafından bile olsa eleştirilmiştir. Ve yine neredeyse her insan bir kez de olsa eleştirmiştir. Ancak eleştiri birçok insanın, birçok kez karşılaştığı bir durum. Hatta öyle durumlar var ki bazı insanların hayatları eleştirilmekle geçiyor.
Devam
Çocuklara sınır koyma konusunda şunu yapmalısınız, bunu yapmalısınız gibi bir yaklaşım çok da sağlıklı olmayacaktır. Zira sınır konusu kişiden kişiye farklılık gösterebileceği gibi her ailenin dinamikleri de birbirinden farklıdır. Bu yüzden önce sınır koymayı içine alan çocuk yetiştirme konusundan başlamakta fayda var.
Devam
Halk arasında birçok kişi tarafından bilinen bir söz var, Mevlana’nın sözü; “Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin, karşındakinin anladığı kadardır.”
Bu sözü düşününce bir kişinin zihnindeki düşüncenin ondan çıkışı ile başka bir kişiye girişinin her zaman aynı şekilde olmadığını daha iyi anlayabiliyoruz. Anlatılan şeyin etkisini sadece anlatıcı değil, alıcı kişi de belirliyor. Tabi bu durum sadece anlatma veya anlama kapasitesiyle de ilişkili değil. Alıcı kişinin konuya verdiği önem, düşünce tarzı, o an ki fiziksel ve ruhsal hali de bu konu da oldukça belirleyici faktörler. Anlatılan aynı konu bazı insanlar için oldukça etkili olabilirken başka insanlar için önemsiz ve anlamsız olabiliyor, bu da o konuyu anlamak için sarf edilen çabayı düşürüyor.
Devam
Bazı sorunlar vardır, çözümü için önce nedenini iyice anlayabilmek gerekir. Bazı durumlarda ise fark etmek, algılayabilmek bile çözüm konusunda kişiyi oldukça ileri götürür. Bazen ise fark ettiğini iyice anladıktan sonra bir şeyleri yapmamak veya bir şeyler yapmak gerekmektedir. Yani eyleme dökmek.
Devam